3 Eylül 2017 Pazar

Hayvanları Sevmeyen, İnsanları Hiç Sevemez..


Hayvan sevmeyen insan da sevemez diye bir cümle var bu hayatta. Kulağa bu kadar hoş gelen, kulağa bu kadar doğru gelen başka bir söz öbeği duymadım. İnsanoğlu kimi zaman birbirini bile sevemezken, çelme takmak, tuzak kurmak için fırsat kollarken birbirine; kimi insanlar da bu çirkinlikten, bu iki yüzlülükten sıkılıp hayvanlar alemine çevirmişler rotayı.  

Bu insanlardan birisini yakınen tanıma fırsatı buldum ve sizlerle de paylaşmak, iki çift lafın belini kırmak istedim. İstanbul’da yaşıyorsanız sokaktaki kulaklarında çeşitli renklerde küpeleri olan ‘sokak köpeklerini’ illa ki görmüşsünüzdür. Kimi bir köşe başında yatan, kimi iki lokma yemek bulmak için dakikalarca yürüyen. İşte bu dostlarımızı çok sevgili belediyeler çoğu zaman ‘zararlı’ oldukları gerekçesiyle ormanlık bölgelere atmaktalar. Bu ormanlık bölgelerin en bilindiği ise Kurtköy.

Kurtköy’e yolunuz düşerse Okan Üniversitesinin önünden itibaren içerilere doğru bir gidin bakalım. Yüzlerce sahipsiz, terkedilmiş köpekleri göreceksiniz. Her gün, her saat, her dakika birilerinin yollarını gözleyen yüzlerce, binlerce köpek. Hiçbir suçları olmadığı halde, hiçbir günahları olmadığı halde dağ başında ölüme terkedilmiş yüzlercesi.

‘Bazı insanların iyiliği sayesinde dönüyor dünya dönüyorsa’ demiş bir düşünür. Yediğinden, içtiğinden, hayatından kısarak o köpekler yaşasın diye uğraşan bir avuç da insan var koca İstanbul’da. İçlerinden birisi Kurtköy Patileri isimli Facebook grubunu birkaç yıl önce kuran ve o andan itibaren ilk başlarda her Pazar, sonraları ise her gün Kurtköy’de besleme yapan Murat Cem YETKİN. Kendisi aslında bir tekniker, mesaisinden artırdığı her dakika ise Kurtköy Ormanında.


Kurduğu grup kısa süre içerisinde on binlerce hayvan sever tarafından takip edilmeye başlamış. Sonrasında ise her geçen gün bu sayı kat ve kat artmış. Birçok defa ulusal kanallarda haber bültenlerine ve gazetelere haber olmuş Murat.  VİDEO 

Ben Murat’ı hukuki gerekçelerle tanıdım ilk önce, her ne kadar ‘hayvan sever’ dese de bazı insanlar kendilerine, meyve veren ağacı taşlamaktan da öte durmuyorlar. Maalesef çıkar çeşmesi bazıları için durmuyor, ne hayvanseverlik, ne insaniyetlik dinliyor. Meyve verdiği için, taşlana taşlana burasına kadar gelen Murat hukuki destek almak için çalmıştı kapımı. Bu şekilde başladı tanışıklığımız.


Bu yazıyı yazarken kesinlikle bir taraf olarak kaleme almadım hiçbir satırını, gidip yerinde gördüğüm beslemeleri, gecenin bir yarısı yağmur çamur demeden ormanlarda koşturmasını, muhatap olduğu sıkıntıları düşünerek yazdım. Kişisel olarak da değil aslında; Kurtköy’de ki hayvanlara sahip çıkmak isteyen bir grup insanın yazısı bu.

Sadece Kurtköy’de 3000 sahipsiz köpeği yaşatmaya çalışan, gerekirse ceplerinden yiyecek, tedavi ve barınak masraflarını yüklenen birkaç insanın hikayesi..

Yok gidemem ben oraya derseniz de bu linkten onlara ulaşıp nasıl destek olacağınızı öğrenebilirsiniz.

O köpeklerin size gözleriyle nasıl teşekkür ettiğini görmek en büyük manevi haz olacaktır, emin olabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder